MUNICH TRAVEL IN CHRISTMAS – PLEASE CLICK FOR ENGLISH 👉🏻
Herkese merhaba! Bugün hep birlikte Almanya’nın Münih kentini ziyaret edeceğiz. Hazır christmas dönemi yaklaşıyorken önceki deneyimimizi paylaşmak için doğru zaman olduğunu düşünüyoruz. Bu yazımızda 2019’un Aralık ayının son haftasındaki, buz gibi bir havada yeni yıl ve christmas arifesindeki bir kentin ışıl ışıl görünümünden bahsedeceğiz.
Münih’e Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan Münih’e birkaç uçuş bulunmaktadır. Uçak biletinizi alıp 2 saat 35 dakikada direkt Münih Franz Josef Strauss havalimanına inebilirsiniz. Havalimanına indiğinizde Terminal 1’e gidip pasaport kontrolünden geçiyorsunuz ve Münih’e hoşgeldiniz :).
Münih Ulaşım Rehberi
Öncelikle Münih havalimanına indiniz ve şehir merkezine nasıl ulaşacaksınız. Havalimanından metro ile birlikte 30-40 dakikada Münih’in merkezine ulaşabiliyorsunuz. Havalimanından çıkmadan aşağı kata inerek direkt metroya ulaşabiliyorsunuz. Biz bu detayı bilmediğimiz için havalimanından çıkıp anlamaya çalıştık, pek bir işaret de göremeyince birine sormak zorunda kaldık. Meğerse metroya geçiş havaalanının içindenmiş, bilginize!
Havalimanından çıkmadan alt kata inerek metroya ulaşıyoruz. Münih ulaşım sistemleri biraz pahalı. Münih’te günlük ya da belirli yönde biletler mevcut. Ayrıca 2-5 kişi arasındaysanız grup biletleri var ki bu oldukça avantajlı oluyor. Havalimanı tüm zonları kapladığı için en pahalı biletler arasında ve siz de havalimanından merkeze gitmek istiyorsanız bunlardan almak zorundasınız. Aldığınız biletleri de geçerli hale getirmeniz yani valid etmeniz gerekiyor etmezseniz ve bir bilet kontrolüne denk gelirseniz 60 eurocuka veda ediyorsunuz :(. Bu arada günlük biletleri valid etmeye gerek yok ama diğer biletlerde bu işlemi yapmanız gerekiyor. Günlük biletler metro, otobüs, tramvay gibi bir çok ulaşım aracında kullanılabiliyor. Bunların yanı sıra tabi ki risk alıp biletsiz yolculuk yapabilirsiniz ama okuduğumuz her yazıda bunu yapmamamız tavsiye ediliyordu (ceza 60 euro), kontrolörler normal sivil gibi hareket edip aniden kontrol yapabiliyor deniyordu. Gerçi biz risk alıp biletsiz bindik ve yakalanmamayı başardık. Tamamen sizin kararınız, mesuliyet kabul etmiyoruz :).
Biletlerimizi Alalım!
Bilet almak için makinalar var hatta bu makinalarda Türkçe dil seçeneği mevcut. Yalnız Türkçe olmasına rağmen menü çok karışık, aradığınızı asla bulamıyorsunuz! Ama üzülmeyin hemen size küçük bir ipucu vereceğiz :). Ekrandan direkt büyüteç görünümünde olan arama simgesine basıyoruz ve bastıktan sonra solda günlük biletlerle ilgili bir buton çıkıyor. Onu tıklayarak günlük biletimizi tek kişilik veya grup için alabiliyoruz. Ödeme nakit veya kredi kartı ile yapılabiliyor. Biz ilk gün günlük her zonu kapsayan (malum havaalanından bindiğimiz için tüm zonları almak zorunda kaldık) bilet aldık ve 2 kişi için 36 euro ödedik yani adam başı 18 euroya günlük bilete sahip olduk, bizce bu oldukça pahalı. Bu bileti grup değilde tek almış olsaydık 21 euro ödeyecektik!
Münih havalimanından merkeze gitmek için 2 farklı metro bulunuyor biri S1 diğeri ise S8. Bunlardan herhangi birine binerek Münih merkez tren istasyonuna (Munich Haubptbahnhof) 30-40 dakikada ulaşabiliyorsunuz.
Münih oldukça geniş bir metro ağına sahip. İstediğiniz yerlere metro ile kolayca ulaşabiliyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken şey gideceğiniz yerler aynı zonda mı yoksa farklı zonda mı, çünkü zon sistemi sebebiyle biletler farklılık gösteriyor.
Münih’te Nerede Kalınır?
Münih konaklama için iyi yerlerden, oldukça fazla otel bulunmakta. Tabi ki bütçeniz uygunsa merkezi yerde kalmak her açıdan avantajlı oluyor. Fakat bütçeniz sınırlıysa merkezdeki oteller çok pahalı olabiliyor. Biz Münih merkez tren istasyonuna 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan, Türk mahallesine oldukça yakın bir yerde konakladık. Otelden merkeze 10-15 dakika yürüyerek ulaşabildik, bu bizim için oldukça önemli. Hava soğuk olmasına rağmen herhangi bir sorun yaşamadık ve ulaşım aracı kullanmak zorundaymışız gibi hissetmedik. Bazı blog yazılarında kaldığımız yer ile ilgili sakın kalmayın uyarıları dönüyordu. Özellikle kaldığımız bölgede gece kulüpleri çoktu, başta biz de biraz tereddüt ettik fakat gittiğimizde bu tereddütlerin yersiz olduğunu anladık. Gayet iyi, merkeze 10-15 dakikalık ideal bir yürüme mesafesinde fiyat fayda dengesini karşılayan bir otelde kaldık. Güvenlik açısından da herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Otelimizi merak ediyorsanız tıklayabilirsiniz, tık tıkk!
Münih Yeme İçme Rehberi
Seyahatimiz yeni başlıyor! Daha gezilecek birçok yer, haliyle de çok enerjiye ihtiyaç var. O zaman göbişleri şişirme vakti geldi :). Gelin hep birlikte Münih’in lezzetlerini keşfedelim, tık tıkk!
Münih Gezilecek Yerler
Marienplatz
Eveeet herkes gibi ilk görülmesi gereken yer olarak biz de Marienplatz meydanını yazıyoruz. Siz de biliyorsunuz ki bu kaçınılmaz bir son, daha doğrusu bir başlangıç :).
Marienplatz Münih şehrinin merkezi. Münih’teki bir çok önemli yapı bu meydanda bulunuyor.
Üstünde altın Meryem Ana heykeli bulunan Mariensaule sütunu Münih’in İsveçlilerin işgalinden kurtulması nedeniyle Meryem Ana’ya şükür niteliğinde dikiliyor ve meydana adını veriyor.
‘Marienplatz’ Meryem Ana Meydanı olarak geçiyor ve buranın en meşhur kilisesi olan Meryem Ana Kilisesi de bu meydanda bulunuyor. Aynı zamanda diğer önemli tarihi öğeler New Town Hall, ST. Peter’s Church ve Altes Rathaus da bu meydanda bulunuyor.
Şehrin en önemli merkezi Marienplatz olduğundan cristmas marketlerin büyük bir kısmı burada yerini alıyor. Christmas dönemi Marienplatz oldukça canlı ve kalabalık oluyor. Sıra sıra dizilmiş, ışıl ışıl bir çok christmas market bizi karşılıyo.
İlk başta hangi birine bakacağınızı şaşırıyorsunuz başınız dönüyor. Özellikle incik boncuk dediğimiz rengarenk süs eşyalarının olduğu bir çok market var. Yurtdışında christmas zamanı yılbaşı ağacı süsleme bir rutin olduğu için insanlar özellikle süs eşyalarının olduğu yerlerde kalabalıklaşıyor. Ayrıyeten değişik çikolataların satıldığı mağazalar, atıştırmalıkların satıldığı ve soğuk havada sıcak şarabınızı yudumlayacağınız bir çok market bulunuyor. İçtiğiniz sıcak şarabın ücretini bardağıyla beraber ödüyorsunuz bardağı geri verdiğinizde depozito ücretini geri alıyorsunuz, yani bardağı eve götürmek istediğinizde direkt alıp götürebiliyorsunuz. Biz içki kullanmadığımız için anısı olsun diye sadece bardak almak istedik çünkü değişik ve Münih’i anlatan çok güzel bardaklar vardı.
New Town Hall (Neues Rathaus)
New Town Hall yani Yeni Belediye Sarayı da Münih şehrinin merkezi olan Marienplatz’da bulunuyor. Bina 1867-1908 yıllarında inşa ediliyor ve gotik mimarinin en güzel örneklerinden birisi. Belediye binasının yüksekliği 85 metre ve asansör ile yukarıya çıkmanıza olanak sağlanıyor(belirli bir ücret karşılığında). Ayrıca bu binada her gün 15 dakikalık kukla gösterileri sergileniyor, kaçırmayınız. Gösteri saatleri yaz aylarında 11:00, 12:00 ve 15:00’da başlıyor. Avrupa’nın bir çok yerinde bu tarz gösteriler oluyor artık bir rutin halini aldı, bunu da izlemenizi tavsiye ediyoruz.
St. Peter’s Church
St. Peter Kilise’si 11. yüzyılda inşa edilen Münih şehrinin en eski dini yapısı olarak göze çarpıyor. Münih şehrini panoramik olarak görmek isterseniz Marienplatz’da bulunan ve 306 basamağa sahip St. Peter Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Yukarı çıkmak ücretli ve 3 euro, öğrenciyseniz 2 euro(Türkiye’de kullandığımız öğrenci kartlarını kabul ettiler). Tavsiye edeceğimiz aktivitelerden biri.
Altes Rathaus
Marienplatz’da New Town Hall’u solunuza aldığınızda karşınıza çıkan üçgen yapılı çok güzel bir bina. Burası şehrin eski belediye binası. Münih’in oyuncak müzesi (Spielzeug Museum) burada bulunuyor ve 10.00-17.30 arasında ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Altes Rathaus’un önünde Juliet karakterinin bir heykeli bulunuyor ve heykelin sağ göğsüne dokunursanız sevdiceğinizi bulacağınıza dair bir inanç var, öyle bir inanmışlar ki heykelin göğsü aşınmış :)).
Karlsplatz
Münih’teki önemli meydanlardan biri. Bavyera hükümdarlarından Karl Theodor’a ithafen yapılmış fakat hükümdardan haz etmeyen halk buraya Stachus demeyi tercih etmiş. Meydanda Karlstor adındaki şehrin eski bir kapısı bulunuyor. Aynı zamanda bu meydanda bir fıskıye havuzu bulunuyor ve fıskıye havuzu kışın buz pateni pisti olarak hizmet veriyor. Bizim gittiğimiz dönemde buz pateni pisti ve ve sıcak şarap standları bulunuyordu. Özellikle buz pateni pistini izlemek çok keyifli, izleyin ya da kaymayı biliyorsanız mutlaka bu deneyimi yaşayın.
Bu arada alışveriş için bir çok mağazanın olduğu bir yer, bilginize.
Odeonplazt
Odeonplatz adını eski konser salonu olan Odeon’dan almış. Meydanın önemli bir özelliği ise İtalyan mimariyle yapılmış olması. Bunun yanı sıra meydanın tarihteki ünlerinden biri de nazilerin toplanıp törenlerini gerçekleştirdiği yer olmasıymış.
Christmas döneminde burada da marketler kuruluyor. Buradaki marketler Marienplatz’dan biraz farklı geldi bize. Daha ortaçağ havasında daha otantik ürünlerin bulunduğu marketler gözümüze çarptı. Daha konsept christmas marketlerini barındırdığını söyleyebiliriz. Ayrıca alışveriş için de kendinize göre bir çok mağaza bulabileceğiniz bir yer Odeonplatz meydanı o yüzden kesinlikle uğramalısınız.
English Garden
Münih şehrinin merkezindeki kocaman bir park. Münih’e gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. İnsanlar güneşlenmek için, yürümek için, bisiklet sürmek için, spor yapmak için hatta sörf yapmak için bile bu parka geliyorlar. Bunların yanı sıra gölde tekne turlarına da katılabiliyorsunuz, biz kış ayında gittiğimiz için bu tarz aktivitelere girişmedik.
Parkın bir kısmında christmas zamanı stantlar kuruluyor, biz tüm christmas marketleri merak ettiğimiz için buradakine de uğradık, dilerseniz siz de göz atabilirsiniz.
İngiliz parkının içinde Eisbachwelle civarında yaz-kış sörf yapan gençleri izleyebilirsiniz. Yanlış duymadınız sadece yazın değil kışın da insanlar sörf yapıyor. İnsanları izlemek oldukça keyifli ama kendilerini izlerken biz tir tir titredik desek yalan olmaz.
Dachau
‘Çalışmak Özgürleştirir’ sloganıyla karşılıyor bizi. İçimiz burkuluyor, bu sözün orası için doğru olmadığını biliyoruz. Bir çok insan çalışmaya gittiğini düşünse de sonrasında burası onlara mezar oluyor, ne acı…
İlk Nazi Kampı!
İlk nazi kampı olan Dachau, nasyonal sosyalist alman işçi partici ve alman ulusal halk partisi komisyon hükümeti tarafından 22 mart 1933 yılında kurulmuş. Kampa ilk başta siyasi tutuklular getirilmiş. Ardından yahudi soykırımı sırasında nazilerin davut yıldızı ile işaretlediği her yaştan yahudi insan, vatan hainleri, farklı cinsel tercihli insanlar, gazeteciler, sosyalistler ve komünistler vb. getirilmiş. İnsanlar gruplara ayırılmış ve gücü yerinde olanlar çalıştırılmış. Zayıf olarak nitelendirilen hastalar, yaşlılar ve çocuklar ise topluca katledilmiş.
Kampı gezmeye başladığınız andan itibaren bir kasvet içinizi kaplıyor. Orada olan vahşeti hissetmek hiç de zor değil. İçeride bir çok müze var, gezdiğiniz her an daha çok ürperiyorsunuz. Bazı alanlarda yapılan zulmü anlatan fotoğrafların hangi açıdan çekildiğini gösteren yerler oluyor, bizi çok etkilemişti. Çıplak ölü bedenlerin üst üste yığıldığını gösteren de bir çok korkunç fotoğraf müzede gösteriliyor.
Korkunç!
Kobay olarak kullanılan insanlar, canlı canlı yapılan ameliyatlar, 1 yatakta 10 mahkumun yattığı ranzalar, gaz dolu ölüm odaları, cesetlerin yakıldığı fırınlar ve daha fazlası… Gerçekten ruhunuzu boğan bir deneyim, biz gezerken bile çok kötü hissettik ve maalesef bir çok insan bu saydıklarımızı yaşadı.
Kamp toplamda 45.000 kişiye mezar oldu. Kampın içinde ayrıca ölenler için bir anıt da bulunuyor. Bu arada bu kampta 23 tane Türk mahkum olduğunu ve 5 tanesinin hayatını kaybettiğini belirtelim.
Ne kadar ürkütücü olsa da kesinlikle ve kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri olduğunu düşünüyoruz. Gezinin bitişinde şehirden buruk ayrılmamak için biz ilk günümüzde gidip görmek istedik.
Nasıl Gidilir?
Kampa gidebilmek için Münih’ten S2 metro hattı ile 20 dakikalık bir yolculuğun ardından Dachau durağında inip 726 numaralı otobüse aktarma yapmanız gerekiyor. Her zonu kapsayan ulaşım biletini buraya gitmek için kullanabilirsiniz. Kamp her gün 9.00-17.00 arası açık, giriş ücretsiz. Yalnız biz girerken içeride satılan 4 euroluk elektronik sesli rehberi aldık, size de almanızı tavsiye ederiz, içinde Türkçe dil seçeneği de mevcut.
Viktualienmarkt
Üreticisinden satın alabileceğiniz bir meyve ve sebze pazarı. Özellikle çok değişik peynirlerin olduğu stantlar mevcut. Ürünleri denemeniz için minik kesilmiş şekilde size sunuyorlar. Dükkanlar hafta içi 10.00’da açılıp 18.00’da kapanıyor, cumartesi ise 15.00’a kadar hizmet veriyor. Yurt dışındaki meyve sebze pazarlarını siz de bizim gibi seviyorsanız, uğramalısınız.
Pinakothek der Moderne
Münih’in Kunstrael merkezinde yer alan bir modern sanat müzesi. Eserler ve sergilenme biçimleri ilginç ve etkileyici. Beğeneceğinizi düşünüyoruz, mutlaka uğrayın. Münih’te bazı müzeler Pazar günü sadece 1 euro. Pinakothek der Moderne bunlardan bir tanesi, diğer müzeleri görmek için tıklayabilirsiniz, tık tıkk!
Münih’te keyif alabileceğiniz bir çok yer mevcut. Münih’in yakınlarında bulunan Neuschwanstein Şatosu’na her ne kadar gitmek istesek de hava durumu çok elverişli olmadığı için bu planı bir sonraki Münih gezimize eklemeye karar verdik. Sizin için şartlar uygunsa değerlendirebilirsiniz.
Münih’e dair gezi notlarımız bu şekildeydi, umarız bizimle birlikte keyifli vakit geçirmişsinizdir.
Bitmeyen gezilerimizin olması dileğiyle…