HUZURUN BAŞKENTİ ‘BOZCAADA’

THE CAPİTAL OF THE PEACE ‘BOZCAADA’ – PLEASE CLICK FOR ENGLISH👉🏻

Merhaba bu bizim ilk blog yazımız, o yüzden biraz heyecanlıyız.  İlk yazımızı, her gittiğimizde muhteşem anılarla döndüğümüz, ruhumuzu dinlendirdiğimiz Bozcaada ile yapmak istedik (her ne kadar yaz bitmiş olsa da). Biz çok keyif aldık, umarız siz de okurken keyif alırsınız. Hazırsanız birlikte Bozcaada’yı gezelim.

BOZCAADA’YA NASIL GİDİLİR?

Öncelikle erişimin sadece karayolu ile olduğunu belirtelim. İlla uçakla gideceğim diyorsanız Çanakkale’ye kadar uçabilir sonrasında karadan ve denizden devam edebilirsiniz. Bozcaada’ya gitmek için vapura binmek zorundasınız, maalesef bundan kaçış yok. Vapurlar ve vapur beklemeleri derken çok yoğun zamanlarda yol biraz can sıkıcı olabiliyor. Ama her şeye rağmen değdiğini düşünüyoruz. Bu arada yaz aylarında vapur sıralarını azaltmak için randevu sistemine geçiliyor, aklınızda bulunsun. Randevular için Gestaş’ın sitesini inceleyebilirsiniz.

Vapurdan adaya yaklaşırken heybetli görüntüsüyle sizi ilk selamlayan Bozcaada kalesi oluyor. Vapurdan inildiğinde limandan 2-3 dakikalık yürüyüş mesafesinden sonra Bozcaada’nın merkezinde bulunan tarihi çınar ağacına ve Çınaraltı kafeye ulaşıyoruz. Çınaraltı kafede mutlaka ada çayı için ve meşhur ada tostunu tadın. Yalnız ada tostunu Vitaminada’dan alıp yemenizi öneririz kesinlikle en iyisi.

BOZCAADA’DA NEREDE KALINIR?

Bozcaada büyük otellere sahip bir yer değil. Adada pansiyon, butik otel ve bağ evleri var. Konsept genelde aynı oda+kahvaltı. Biz bugüne kadar 3 farklı yerde kaldık ve hepsinden de memnun ayrıldık. 

Adabahçe Pansiyon

Rum mahallesinin üst taraflarında bulunan şirin mi şirin bir pansiyon. Limon, üzüm, kekik adında odaları var. Odalar malesef her gün temizlenmiyor, adada uzun süre kalmayacaksanız çok rahatsız etmeyebilir. Kahvaltı yeterli, pansiyon sahibinin kendi yaptığı reçeller var ve elmalı cevizli reçeli hala damağımızda :). Ayrıca 5 çayı da keyifli vakit geçirmenize yardımcı oluyor. Uygun fiyatlı alternatiflerden.

Ada Hotel

Türk mahallesinin üst taraflarında tertemiz bir otel. Talep ettiğinizde odalarınız her gün temizleniyor, Bozcaada’nın bir çok otelinde maalesef bu özellik yok o yüzden Ada Hotel’e ekstra puan veriyoruz.

Kahvaltınızı teras katında ve güzel bir manzara eşliğinde yapıyorsunuz.  İlgi alaka ve pişiler çok güzel :). Yalnızca giriş katının sağ tarafında bulunan odalarda biraz ses olabiliyor;  yandaki otelin kliması biraz gürültülü, sese hassasiyetiniz varsa rahatsız edebilir. Ayrıca otelin etrafında boş alanlar bulunuyor araçla gidecekler otopark açısından bir sıkıntı yaşamayacaktır. 

Latife Hanım Konağı

Ve vee veee bugüne kadar kaldığımız en güzel otele geldik ayy pardon konak demeliydik, çünkü gerçekten bir konak :). Tek kelimeyle muhteşem. Tertemiz, merkezi, ve ilgi alaka harika. Buradan Sevim Hanım’a tekrardan teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Biz 4 kişilik odasında konakladık daha doğrusu küçük bir müstakil ev gibiydi. Normalde 4 kişilik odalarda sıkış tıkış olursunuz ama burada öyle değildi. Oda 2 katlıydı ve 2 banyosu vardı. Aileler için oldukça iyi, bir bakmanızı öneririz. Odanın kapısında da küçük bir masa mevcut akşamları oturup etraftaki canlı müzik sesleriyle keyif yapabilirsiniz.

Otelin kahvaltısı ise terasta ve oldukça güzeldi. İstenildiği takdirde herhangi bir ücret talep edilmeden omlet de yapılıyor. Tatlı olarak her gün farklı bir tatlı çıkıyordu kek, kurabiye gibi. Uzun lafın kısası güne güzel ve yeterli bir kahvaltıyla başlayabiliyorsunuz.

Biz henüz bağ evinde hiç konaklayamadık ama aklımızda yok değil. Bir gün mutlaka bağ evi keyfi yapacağız. Arabası olanlar ve tatilde ekstra sessizliği tercih edenler bağ evlerinde konaklayabilir.

Defne Bağ Evi

İlk bağ evi deneyimimizi Defne bağ evinde 2020 yılında yaşadık. Öncelikle bağ evinde kalmanın çok güzel bir deneyim olduğunu söylemeliyiz. Bağ evinde kalmanın en büyük avantajı daha ferah bir konaklama, sessizlik ve gece boyu yıldızları doya doya izlemek diyebiliriz. Özellikle gece kendinizi bir yıldız küresinin içinde gibi hissediyorsunuz ve bu duygu harika!

Defne bağ evi iyi puan almış ve kahvaltısı övülen bir bağ eviydi. Öncelikle biz fiyatı daha uygun olduğu için bilerek bodrum kat odalarını tercih etmiştik, çünkü sadece uyumaya gideceğiz gibi düşündük. Fakat odalar mutfağın yanında olduğu için sürekli ses oluyordu, hassassanız bodrum katındaki odalarda kalmamanızı öneririz. İşletme sahipleri odanın bodrum katında olduğunu bize belirtmişlerdi o yüzden bu seçim tamamen bizim suçumuzdu ama bir daha gitsek üst kattaki odalarda kalırız, belirtelim! Odalar bodrum katta olmasına göre genişlik olarak gayet iyiydi fakat banyo biraz küçüktü. Odalar temiz ve güzeldi, sadece priz yetersizliği vardı, belki bu sene o sorunu çözmüşlerdir.

Gelelim Defne bağ evinin övülen kahvaltısına! Biz de kahvaltıyı çok sevdik. Asma yapraklı omlet, kek, tatlı, sahanda yumurta, börek, pişi gibi her gün değişen bir sıcak kahvaltı ve tatlı çeşidi oluyordu. Her gün acaba bugün ne gelecek diye tatlı bir heyecan yaşadık ve bu çok keyifliydi. Yüzeydeki odalarda kaldığınızda kahvaltınızı odanızın önünde yapabiliyorsunuz bunu da belirtelim. Siz de bağ evi deneyimi yaşamak istiyorsanız, Defne bağ evini alternatifleriniz arasına ekleyebilirsiniz.

Elia Bağ Evi

Bozcaada’da konakladığımız 2. bağ evi ve kesinlikle şiddetle önereceğimiz bir bağ evi olacak :). Biliyorsunuz ilk Defne bağ evinde kalmıştık ve orası ile ilgili görüşlerimizi yazmıştık. 2020 yılındaki 2. Bozcaada seyahatimiz için bu sefer farklı bir bağ evi denemek istedik ve Elia bağ evini bulduk. Öncelikle bağ evinin bulunduğu alan geniş ve otopark mevcut. Odalar büyük özellikle banyonun da ideal boyutlarda olması bir avantaj. Odalarda 3 kişi rahat rahat kalınabilir, adadaki odaların genel itibariyle küçük olduğunu düşünürsek Elia bağ evi oldukça iyi bir alternatif. Söylediğiniz takdirde her gün temizlik de yapılıyor.

Kahvaltıya gelince kahvaltı kesinlikle efsanee! Her gün farklı bir sıcak kahvaltı ürünü çıkıyor sahanda yumurta, sigara böreği, patates kızartması vb. gibi. Sabah sıcak sıcak el yapımı patates kızartması yemek bizi çok mutlu etmişti, evimizdeymiş gibi hissettirmişti. Kahvaltının devamı olan peynir, zeytin, acuka, reçel gibi kahvaltılıkları hiç söylemiyoruz zaten onlar klasik oldu artık :). Adadaki en güzel kahvaltılardan biri olduğunu söyleyebiliriz, ilk 3’e rahat girer. 2020 yılı için dışardan gelen misafirler için kahvaltı ücreti 40 TL idi, belirtelim, ama siz yine de gitmeden güncel fiyatı arayıp öğrenirseniz daha iyi olur.

İşletme sahipleri Ali Bey ve eşi de çok tatlı insanlar, oldukça güler yüzlü ve yardımcılar. Bu arada Elia bağ evinde kaldığımız sürede bir akşam yemeğimizi otelde yedik. Öğleyin belli bir saate kadar bu talebinizi ve ne yemek istediğinizi söylüyorsunuz akşama yemeğiniz hazır oluyor. Biz içki kullanmıyoruz fakat işletme sahipleri istediğiniz içeceği alıp akşam yemeğinde içebilirsiniz demişti, oldukça ince bir düşünce, kimseyi kısıtlamıyorlar. Akşam yemeğinden de oldukça memnun kaldık, farklı bir alternatif olması açısından aklınızda bulunsun. Çok memnun ayrıldığımız bir bağ evi deneyimi oldu, bir dahaki Bozcaada seyahatimizde bağ evinde kalmaya karar verirsek kesinlikle ilk tercihimiz olacak.

BOZCAADA NE YAPILIR?

Bozcaada küçücük ama yapılacak şeyler oldukça fazla. Ada gelincik şerbeti, tostu, üzüm bağları haliyle şarapları, günbatımı ve koyları ile meşhur. Görülmesi gereken yerler arasında Bozcaada Kalesi de yerini alıyor. Bozcaada’yı ufak ufak inceleyelim.

Bozcaada’da iki mahalle mevcut Rum ve Türk mahalleleri. Rum mahallesinde Meryem Ana Kilise’si mevcut, merak edenler pazar günleri ayin yapıldığı zaman diliminde ziyaret edebilir.

Adanın en büyük simgesi olan Bozcaada Kalesi de gezilmesi gereken yerlerden birisi. Kalede müzekart geçmiyor ama giriş 5 tl gibi uygun bir rakam. Kalenin içinden enfes bir Bozcaada manzarası ile karşılaşıyorsunuz. Hem tarihi öğeler için hem de güzel anı fotoğraflarınız için Bozcaada Kalesi’ni es geçmeyiniz lütfen. 

Kale’nin içinde gelincik çiçekleri mevcut, hoş bir görüntü oluşturuyor. Adanın gelincik şerbeti de meşhur, biz henüz tadamadık ama bir dahakine söz mutlaka tadacağız.

BOZCAADA SOKAKLARI

Bozcaada’da sokakların arasına girip istediğiniz gibi kaybolabilirsiniz diyeceğiz ama isteseniz de kaybolamazsınız çünkü baya bir küçük, mutlaka her sokak tanıdığınız diğer sokağa çıkacaktır. Anlayacağınız gibi Bozcaada küçücük şirin sokakları ve grafitileri ile meşhur.  Bozcaada’ya gidip grafiti olmayan bir foto çekilirseniz dayak yemeniz muhtemel :). Aşağıya instagramlık güzel fotoğraflar çekilebileceğiniz birkaç grafitili duvarlar bırakıyoruz, gelsin like bombardımanı!

Bol Beğenili Fotoğraflara Sahip Olmak İçin Tıklamalısın :))

Bozcaada’nın şirin mi şirin tatlı mı tatlı sokaklarında biraz kaybolalım…

BOZCAADA’DA NEREDE YÜZÜLÜR

Bozcaada genellikle yazın tercih ediliyor çünkü adanın koyları muhteşem. Adanın denizi soğuk ama tertemiz. Türkiye’deki favori denizlerimizde Bozcaada ilk 3’e girer. Bozcaada’da nerede yüzülür öğrenmek istiyorsanız aşağıdaki linkte tıklamanız yeterli!

Bozcaada’nın Birbirinden Nefis Koyları İçin Tık Tıkkk!

BOZCAADA’DA NEREDE YEMEK YENİR?

Adadaki yemek kültürü genellikle meze balık üzerine. Gün içinde bolca yüzdünüz ve güzel bir akşam yemeğini hakettiniz. Adanın yeme içme rehberini sizin için ayrıyeten derledik. Tıklayınız ve göbişlerinizi şişiriniz lütfen :))

Bozcaada Yeme İçme Rehberi -Tık Tık!

BOZCAADA GÜNBATIMI

Bozcaada’ya geldik tostumuzu yedik, güzel denizimizde yüzdük, arada damla sakızlı kurabiye-kahve kaçamağımızı yaptık derken; akşam yemeği öncesinde mutlaka yapmamız gereken bir şey var sırada. Bozcaada günbatımı ritüeli! Bozcaada Polente Günbatımı tatilimizin olmazsa olmazı! Bir yanda rüzgar türbinleri, diğer yanda deniz ve günbatımı… İnanılmaz keyifli, inanılmaz huzurlu…  

Sevdiğinizi, eşinizi, dostunuzu, bir de yanınıza minik müzik hoparlörü alırsanız değmeyin keyfinize. Yanınızdaki küçük zehirli atıştırmalıkları (cips, gazlı içecekler, çikolatalar…) saymıyoruz onlar fiks zaten. Bu arada günbatımı için özel menüler hazırlayan yerler de var. Biz çok incelemedik ama Dada Bozcaada’nın günbatımı sepeti diye reklamını görmüştük. İlgilenenler bakabilir.

Polente’de yerlerde oturulabiliyor ama rahat edemiyorsanız minder ve ya yönetmen koltuklarınızı götürebilirsiniz. Ortam çok güzel ama bazen çok kalabalık olabiliyor. Özellikle yoğun dönemlerde araçlar günbatımı yolunu tıkayabiliyor araçlardan inip yürümek zorunda kalabiliyorsunuz. O yüzden size tavsiyemiz günbatımına biraz erkenden gitmeniz ve günbatımının keyfini uzun bir süre çıkarmanız.

Bozcaada’nın eski adıyla Tenedos’un çok sevilmesi şaşılası bir durum değil, aksine sevilmemesini şaşırtıcı buluyoruz. Heredot’un ‘Tanrı; insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcaada’yı yaratmış’ sözünün altına biz de imzamızı atıyoruz (bu sözü biz de yazmasak bu blog yazısı geçerli olmazdı biliyoruz :D)

Hala Bozcaada’yı keşfetmediyseniz en kısa zamanda bir tatil planlamanızı öneririz.